Cuma, Şubat 28, 2014

Empire of the Sun (Film) - Seyrettim

Bağ Kiracıları Benzetmesi (Matta ~ 21)

   33 “Bir benzetme daha dinleyin: Toprak sahibi bir adam, bağ dikti, çevresini çitle çevirdi, üzüm sıkma çukuru kazdı, bir de bekçi kulesi yaptı. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıktı. 34Bağbozumu yaklaşınca, üründen kendisine düşeni almaları için kölelerini bağcılara yolladı. 35Bağcılar adamın kölelerini yakaladı, birini dövdü, birini öldürdü, ötekini de taşladı. 36Bağ sahibi bu kez ilkinden daha çok sayıda köle yolladı. Bağcılar bunlara da aynı şeyi yaptılar. 37Sonunda bağ sahibi, ‘Oğlumu sayarlar’ diyerek bağcılara onu yolladı.

   38“Ama bağcılar adamın oğlunu görünce birbirlerine, ‘Mirasçı bu; gelin, onu öldürüp mirasına konalım’ dediler. 39Böylece onu yakaladılar, bağdan atıp öldürdüler. 40Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne yapacak?”

   41İsa’ya şu karşılığı verdiler: “Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek; bağı da, ürününü kendisine zamanında verecek olan başka bağcılara kiralayacak.”

   42İsa onlara şunu sordu: “Kutsal Yazılar’da şu sözleri hiç okumadınız mı?

           ‘Yapıcıların reddettiği taş,
             İşte köşenin baş taşı oldu.
             Rab’bin işidir bu,
             Gözümüzde harika bir iş!’

   43“Bu nedenle size şunu söyleyeyim, Tanrı’nın Egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştiren bir ulusa verilecek.

   44“Bu taşın üzerine düşen, paramparça olacak; taş da kimin üzerine düşerse, onu ezip toz edecek.”

   45Başkâhinler ve Ferisiler, İsa’nın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar. 46O’nu tutuklamak istedilerse de, halkın tepkisinden korktular. Çünkü halk, O’nu peygamber sayıyordu.

Emma Watson - Fotoğraflar

Cumartesi, Şubat 15, 2014

Tanrısal Söz (Yuhanna ~ 1)

   1Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. 2Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. 
3Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı. 4Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. 5Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.
   
   6Tanrı’nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı. 7Tanıklık amacıyla, ışığa tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla iman etsin diye geldi. 8Kendisi ışık değildi, ama ışığa tanıklık etmeye geldi. 9Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı. 10O, dünyadaydı, dünya O’nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu tanımadı. 11Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O’nu kabul etmedi. 12Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi. 13Onlar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı’dan doğdular.

   14Söz, insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini –Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini– gördük. 15Yahya O’na tanıklık etti. Yüksek sesle şöyle dedi: “ ‘Benden sonra gelen benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ diye sözünü ettiğim kişi budur.”

   16Nitekim hepimiz O’nun doluluğundan lütuf üzerine lütuf aldık. 17Kutsal Yasa Musa aracılığıyla verildi, ama lütuf ve gerçek İsa Mesih aracılığıyla geldi. 18Tanrı’yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba’nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul O’nu tanıttı.

Tohum Benzetmesi (Matta ~ 13)

    1Aynı gün İsa evden çıktı, gidip göl kıyısında oturdu. 2Çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Bu yüzden İsa tekneye binip oturdu. Bütün kalabalık kıyıda duruyordu. 3İsa onlara benzetmelerle birçok şey anlattı. “Bakın” dedi, “Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı. 4Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi. 5Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler. 7Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu. 8Kimi ise iyi toprağa düştü. Bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı da otuz kat ürün verdi. 9Kulağı olan işitsin!”

   10Öğrencileri gelip İsa’ya, “Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?” diye sordular.
   11İsa şöyle yanıtladı: “Göklerin Egemenliği’nin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi, ama onlara verilmedi.
12Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek, bolluğa kavuşturulacak. Ama kimde yoksa, elindeki de alınacak. 13Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü,
          ‘Gördükleri halde görmezler,
           Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.’
   14“Böylece Yeşaya’nın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu:
       
           ‘Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız,
            Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!
           15Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı,
            Kulakları ağırlaştı.
            Gözlerini kapadılar.
            Öyle ki, gözleri görmesin,
            Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın
            Ve bana dönmesinler.
            Dönselerdi, onları iyileştirirdim.’
   16“Ama ne mutlu size ki, gözleriniz görüyor, kulaklarınız işitiyor! 17Size doğrusunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler.
   18“Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin. 19Kim göksel egemenlikle ilgili sözü işitir de anlamazsa, kötü olan gelir, onun yüreğine ekileni söker götürür. Yol kenarına ekilen tohum işte budur. 20-21Kayalık yerlere ekilen ise işittiği sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadığı için ancak bir süre dayanan kişidir. Böyle biri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşer. 22Dikenler arasında ekilen de şudur: Sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller. 23İyi toprağa ekilen tohum ise, sözü işitip anlayan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir, kimi yüz, kimi altmış, kimi de otuz kat.”

Kelly Brook - Fotoğraf

Cuma, Şubat 14, 2014

Çarşamba, Şubat 05, 2014